Radon gazı renksiz, tatsız, kokusuz ve radyoaktif bir gazdır. Radon gazı alfa parçacığı yaymakta olup müsaade edilen miktarların üzerinde solunduğunda akciğer kanseri riskini arttırmaktadır.
Radonun toplum ile ilgisi günlük yaşamda karşılaşılan ve özellikle ev yapım malzemesi olarak tullanılan taş, toprak, çimentoda doğal olarak bulunması ve sürekli olarak ortama serbest olarak yayılması ve nefes yoluyla akciğerlerimize ulaşmasıdır. Hava ile teneffüs edilen Radon gazı solunum yollarından geçerek akciğer dokularına yapışır. Solunum sisteminde ortaya çıkan bozunma sonucunda, bozunma ürünleri kararlı hale gelinceye kadar ışınlanma devam eder ve bu süreçte dokular radyasyona maruz kalır. Bu durum Radon gazına maruz kalan herkesin akciğer kanseri olacağı anlamına gelmediği gibi maruz kalınan doz ve maruziyet süresi kanser oluşumunda önemli rol oynamaktadır. Sonuç olarak radon gazı akciğer kanseri olma riskini arttırmakta veya mevcut riski yükseltmektedir. Dünya Sağlık Örgütünün raporuna göre bazı ülkelerde, akciğer kanseri nedeni olarak Radonun sigaradan sonra ikinci sırada yer aldığı bildirilmektedir. Son bulgulara göre sigara ve Radonun aynı ortamda birlikte bulunması bu riski 10 kata kadar artırabilir.
USA Çevre Koruma Ajansı (EPA-Environmental Protection Agency) yılda 20.000 akciğer kanseri vakasının radon gazına bağlı olduğunu söylemektedir.
Evlerimizin yapıldığı arazide bulunan doğal uranyumun miktarı ve uranyumdan oluşan radonun ev tabanında bulunan aralıklardan eve sızması, evdeki yapı malzemesinden kaynaklanan radonun havaya karışması maruziyeti etkileyen önemli etkenlerdir. Radon gazının havadaki miktarı bölgeden bölgeye ve ülkeden ülkeye göre değişim gösterir. Evlerde bulunan Radon gazının çoğunluğu evin yapıldığı yerdeki topraktan gelmektedir. Zemin topraksa girişi kolaylaşır. Zemin beton ise zamanla oluşan çatlaklardan sızar. Ayrıca su boruları, tesisat arasındaki boşluklar Radon gazının sızmasını kolaylaştırır.
Özellikle soğuk havalarda evlerin ısıtılması sonucu evdeki basınç az ve dışardaki basınç fazla olur ve bu nedenle içerdeki radon oranı yükselir. Aynı durum rüzgarlı havalar için de geçerli olduğu için radon oranı içerde artar. Yaz aylarında ise iyi havalandırılmış işyeri ve evlerde dışarısı ile basınç farkı olmayacağı için ortamdaki radon seviyesi azalır.
Türkiye’de Radon Gazı Araştırmaları
T.C. Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu arasında imzalanan protokol ile yeni bir çalışmaya başlanılmaktadır. 5 yıl içerisinde (2019 yılına kadar) tamamlanması öngörülen Ev İçerisinde Radon Seviyesi Haritalandırılması kapsamında, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından belirlenen yöntemlerle seçilmiş ve ülkenin genelini temsil edecek olan 81 ildeki 62.000 evde dedektörler tüple ev içerisinde Radon gazı miktarı 2 ay boyunca ölçülmesi istenmektedir. İlk olarak Çorum merkezli bu pilot uygulamada 590 hanede bu çalışma yürütülmesi hedeflenmektedir.
Dünya geneline bakıldığında, gelişmiş ülkelerde yapılan araştırma sonuçları, bazı evlerde madenler için kabul edilen seviyenin üzerinde seyreden Radon yayılımının olduğu tespit edilmiştir. Ülkemizde de Türkiye Radon haritasının oluşturulması ve sonrasında “Ulusal Radon Kontrol Programı”nın geliştirilmesi amacıyla bir çalışma başlatılmıştır. Bu kapsamda, ev içi Radon seviyelerinin tespiti, coğrafi yapılarına göre Radon haritalarının çıkarılması ve ulusal Radon seviyeleri eşik değerlerinin tespit edilmesi; takiben de yüksek çıkan yerlerde gerekli ıslah çalışmalarının yapılmasının sağlanması hedeflenmektedir.
ULUSAL RADON KONTROL PROGRAMI
15 Eylül 2015 tarihinde; Ağrı, Bingöl, Bitlis, Kars, Muş, Siirt, Iğdır, Tunceli, Ardahan illerinde, 15 Kasım 2015 tarihinde ise; Samsun, Ordu, Trabzon, Giresun, Rize, Sinop, Artvin Karabük, Bartın illerinde, ve 15 Ocak 2016 tarihinde ise; Antalya, Denizli, Adıyaman, Aydın, Muğla, Balıkesir ve Çanakkale illerinde başlanacaktır. Çalışma öncesi Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından İlimize gönderilen Dedektör kapları, TÜİK tarafından belirlenen adreslere 30 gün içerinde yerleştirilecek, TÜİK tarafından belirlenen adresler dışında başka adreslere kesinlikle yerleştirilmeyecek ve 2 ay boyunca bu adreslerde kalacaktır. 2. ayını dolduran dedektör kapları Müdürlüğümüz personeli tarafından toplanarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumuna iletilecektir. Ayrıca, dedektörün yerleştirildiği hanelerin koordinat bilgilerinin de GPS cihazı yardımıyla belirlenmesi gerekmektedir.Bu çerçevede İlimiz Merkez ve İlçelerde yapılacak olan çalışmada Radon Gazı Dedektörleri; 15 Ocak-15 Şubat 2016 tarihinde bilimsel yöntemlerle seçilmiş adreslere Çanakkale Halk Sağlığı Müdürlüğü Toplum Sağlığı Merkezleri personelince yerleştirilecektir. 2 ay boyunca adreslerde kalacak dedektörler 15 Mart-15 Nisan 2016 tarihlerinde toplanacaktır.